2019 Yılı sonlarında tanıştığımız SARS-MERS ailesinden olan Covid-19, damlacıklar yolu ile bulaşan, henüz kesin bir tedavisi bulunmayan oldukça tehlikeli bir virüs çeşididir.
Koronavirüs, soğuk algınlığı ile aynı belirtiler ile başlar. Bazı insanlarda hiçbir belirti göstermezken, bazı insanlar yoğun bakımda tedavi görmek zorunda kalabiliyor. Koronavirüsün en sık görülen üç belirtisi; ateş, şiddetli öksürük ve nefes darlığıdır. Bunun yanı sıra; burun tıkanıklığı, nadiren hapşırma, ishal, kusma, iştahsızlık, tat ve koku kaybı da belirtiler arasında sayılabilir. Bunlarda biri ya da birkaçını hissederseniz kendinizi karantinaya alıp acilen koronavirüs danışma hattını (184) arayın.
İnsanlar aracılığı ile bulaşan virüs, hasta kişiden çıkan damlacıklar yoluyla yayılır. Birebir temas sonucu veya hasta kişinin hapşırma-öksürme yolu ile karşısındaki kişiye temas eden damlacıklar ile karşı taraftaki kişiye bulaşır. Ayrıca hasta kişiden çıkan damlacıklar bazen havalandırması iyi olmayan yerlerde birkaç saat havada asılı kalabilmektedir. Havada asılı kalamayan partiküller ise yere düşerken etraftaki diğer eşyaların üzerine bulaşır. Koranavirüsün yüzeylerde yaşama süresi ise yüzeyin cinsine göre değişkenlik göstermektedir.
Bu virüs çeşidi en çok 65 yaş üzeri, yaş sınırı olmaksızın kronik rahatsızlıkları olan kişileri olumsuz şekilde etkiler. Bu kişiler kendilerine daha fazla dikkat etmeli ve kalabalık alanlara girmemelidir.
Koronavirüsün en tehlikeli olduğu kronik hastalıklar ise; hipertansiyon, diyabet, romatizma hastalıkları, kalp hastalıkları, kanser, organ yetmezliği, astım ve KOAH olarak bilinmektedir. Bu hastalıklar dışındaki kronik hastalıklarda risk altındadır.
Koronavirüs olduğundan şüphe duyulan kişiden boğaz ve burun sürüntü örneği alınarak PCR testi yapılır. PCR testinin sonucu kesin tanı kabul edilirken, negatif sonuç kesin kabul edilmez. Bu durumda temas ya da şüphe sonucunda negatif çıkan kişiye yine de 14 günlük karantina süreci uygulanır.
PCR testi yanı sıra tomografi ile de koronavirüs teşhisi konulabilir. Bu testler haricinde vücutta ki enfeksiyonu ölçmek amacı ile CRP testi alınarak sonucuna göre ek testler de istenebilir.
Güncel olarak, koronavirüs geçirdiğinden şüphenilen kişiler için koronavirüs antikor testi yapılabiliyor. Bu test de daha önceden hastalığı geçirip geçirmediğinizi belirtiyor.
Yukarıda belirtilen süreler henüz tam anlamıyla kesinlik kazanmamıştır. Bu nedenle çok sık kullanılan yerleri çamaşır suyu veya en az %70 alkol bulunan dezenfektanlar ile silmeniz koranavirüsün etkisini kaybetmesini sağlar.
Henüz tam anlamıyla tedavisi bulunmayan koronavirüsten korunmanın en etkili yolu maske takmaktır. Maske takarak, el hijyenine dikkat ederek ve insanlar arasında mesafenizi koruyarak bu hastalıktan kolayca korunabilirsiniz. Bazı insanlarda hiçbir belirti göstermeyeceği için dışarıda sağlıklı görünen bir insan koronavirüs taşıyıcısı olabilir ve önlem almazsanız virüs size de bulaşabilir. Gün içinde ellerinizi en az 20 saniye bol köpükle yıkamalısınız. Su ve sabun olmayan yerlerde ise mutlaka en az %70 alkollü el dezenfektanı veya kolonya ile el hijyeninizi sağlamalısınız.
Koranavirüsün insan bünyesindeki şekillenmesi tamamen bağışıklığımızla alakalıdır. Bu dönemde bağışıklık sisteminize çok iyi bakmalısınız. Özellikle ev yoğurdu, sarımsak, soğan, zerdeçal-karabiber, zencefil tüketmeyi günlük hayatınızda alışkanlık haline getirmelisiniz.
Tüm dünya aşı üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Ancak şuan da başarı ile sonuçlanan bir aşı çalışması bulunmamaktadır. Faz 3 aşamada olan birçok ülke olması umut verici olsa da henüz tamamlanmadığından maske, mesafe ve hijyene dikkat edilmelidir.