Yenidoğan Sarılığı Nedir?
İnsan yaşamının geçen ilk 28 gününe yenidoğan dönemi denilmektedir. Zamanı gelince dünyaya gelen yenidoğan bebeklerinin beşte üçünde, prematüre bebeklerinse beşte dördünde yenidoğan sarılığına rastlanılmaktadır. Yenidoğan bebeklerde rastlanılan sarılıkların hemen hemen hepsi fizyolojik sarılıktır. Fizyolojik sarılık, büyük bir risk taşımamakta olup birkaç hafta içinde kendi kendine kaybolmaktadır.
Bilirubin denilen ve cilde sarı rengini kazandıran maddenin kandaki düzeyinin artması ve deride yığılması ile sarılık ortaya çıkar. Yenidoğan bebeklerin alyuvarlarının sayısı çok fazladır. Alyuvarların parçalanması ile açığa çıkan bilirubin maddesinin bebeğin karaciğerinin ilk bir iki gün temizleyecek seviyeye ulaşmamış olması nedeniyle artış göstermesi sonucu sarılık meydana gelir.
Yenidoğan bebeklerde sarılığın geç kalınmadan belirlenmesine ve kontrol edilmesine dikkat edilmelidir. Çünkü sarılık genellikle kendi kendine kaybolsa da, kimi zaman bilirubin düzeyin fazla oluşu beyinde tahrişe yol açabilir. Bu nedenle sarılık olmuş yenidoğan bebeklerin ilk bir hafta ile on gün arasında doktor kontrolünde olması büyük öneme sahiptir. Onuncu günün ardından kan, beynin kapanmasına ve bilirubinin kan aracılığıyla beyne iletilmesinin önlendiği kabul görür.
Fizyolojik Sarılık
Fizyolojik sarılık çoğunlukla yaşamın ikinci günü ortaya çıkar ve üçüncü ya da dördüncü günlerde en fazla düzeyine erişir. Ardından git gide azalış gösterir.
Yenidoğan bebeklerde sarılığa yol açan başka sebepler de bulunmaktadır. En fazla rastlanılan durumlardan biri kan grubu uyuşmazlığına bağlı olarak görülmektedir. Yenidoğan bebeklerin sarılık olmasında diyabet hastası anne, idrar yolları iltihabı, bebeğin gerektiği miktarda anne sütü içmemiş olması, doğumda yaşanan güçlükler nedeni ile bebeğin kafa derisinde kan toplanmış olması, doğuştan olan enzim hastalıkları da etkilidir. Ayrıca anne sütü sarılığı da bulunmaktadır. Sarılığın bu durumlardan hangisi sonucu görüldüğü ise ekstra yapılan diğer testler ile belirlenebilmektedir.
Yenidoğan Sarılığının Belirtileri
Sarılık, öncelikle yüzde görülen ardında göğse, karna, kollara ve bacaklara yayılan bir hastalıktır. Göz akı da sarılık sonucu sararır.
Cildin sarı oluşu, gün ışığında görülür. Parmakla yavaş bir dokunuş ile burun veya karın derisine bastırılıp kaldırıldığı zaman cildin sarı renk oluşu daha belirdin bir biçimde fark edilir.
Bebeğin sarılığa yakalandığı anlaşılır anlaşılmaz, zaman kaybetmeden bilirubin düzeyinin belirlenmesi için bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekir. Doktorun muayenesinin ardından kanda bilirubinin düzeyi belirlenip bebeğin ailesine kontrollerle ilgili bilgi verilir.
Bilirubin miktarının artması sonucu bebeğin cildi koyulaşıp belirgin bir hal almaya başlar. Bebeğin uyku saatleri uzar, anne sütünü emmezinde azalış olur. Bebeği anne sütünü az emmesi ise sarılığın artmasına kolaylık sağlar. Bilirubin miktarının aşırı artması beyne etki etmişse bebek ince ve keskin bir ses ile ağlar. Başını geriye atan bebek havale dahi geçirebilir. Bu sebeple bebekte genellikle zekâ geriliği, işitme ve görme problemleri meydana gelir.
Yenidoğan Sarılığının Tedavisi
İlk olarak yenidoğan sarılığının tedavisi için özellikle doktor takibinde uzun süre bilirubin değerinde düşüş gözlemlenmez ise gerekli tetkiklerin yapılmasıdır. Tetkikler ardından herhangi bir sorun görünmez ise genellikle anne sütü sarılığı olduğu görülmektedir. Bilirubin değeri yükselmeye devam ediyorsa fototerapi tedavisine geçilir.
Kan grubu uyuşmazlığı sebebiyle bilirubin değeri çok yükselmiş olan bir bebek için ise kan değişimi yapılması gerekebilir.